Aslında yazmaya karşı bir özlemim vardı.
Blog yazmaya kendi inisiyatifimle başladım.
Hayatımda kendi inisiyatifimle denediğim pek fazla şey olmadı.
Lacan'ın dediği gibi, insan başkalarının arzularını arzular.
Başkalarının istediği şeyleri yaparak yaşadım.
Bu hem para kazandırıyor hem de istikrarlıydı.
Yapmak istediğim işlerden para kazanmak kolay değildi.
Neyse ki seçtiğim geliştirme işi oldukça keyifliydi.
Fotoğraf: Unsplash'tan James Harrison
Hayatım istikrar kazanınca hayallerim filizlenmeye başladı.
Yazmayla ilgili bir iş yapıyorum.
Bir zamanlar blogda yazı yazmanın, yazımı geliştirmenin ve hayallerimi
gerçekleştirebileceğimi düşünmüştüm.
Ancak o zamanlar ne yeterince çalıştım ne de keyif aldım.
Neredeyse birkaç yıl boyunca ölü bir şekilde bıraktım.
Ancak zamanla yazma ihtiyacı artıyor.
Yazmasanız da yaşayabilirsiniz ama
Yazarsanız elde ettiğiniz fayda çok büyük olur.
Günümüz insanları okuma ve yazmayı pek yapmıyor.
Bu dönemde yazı yazmak, tüketici konumundan
üretici konumuna geçmek için eşsiz bir fırsattır.
Çeşitli platformlar ortaya çıktı ve para kazanmak mümkün hale geldi.
Elbette Google veya Tistory'de blog yazarak
para kazanan birçok insan var.
Eskiden bu insanları sadece kıskanırdım.
Şimdi ise daha birçok farklı platformda üreticiye
ihtiyaç duyuluyor.
Örneğin YouTube'da 50 milyonluk nüfusun büyük çoğunluğu
tüketicidir. Bunun içinde üretici oranı çok azdır.
değildir.
Bloglar da aynıdır.
X, Thread, Instagram; hepsinde yazı yazmak temeldir.
YouTube içerik üreticileri de yazmayı vurguluyor.
Sadece senaryo yazarak video oluşturan yapay zeka hizmetleri de
vardır.
Sonuç olarak Buckingham değil (yaşım belli oluyor),
yazmanın temel olduğudur.
Yazı yazarak sıradan insanlardan özel insanlara
dönüşebiliriz.
Eskiden başkalarını kıskanan ben, bir şeyler yapmaya çalışmak için kayıt
tutmaya başladım. Blog işte tam da bunun başlangıcıdır.
pixabay.com
Yazı yazarak emeklilik sonrası dönemi de hazırlayabiliriz.
Yakında ülkemiz düşük büyüme ve yaşlı nüfus oranı yüksek bir döneme girecek.
Hepimiz ister istemez emekli olmak zorunda kalacağız.
Bir zamanlar yazılımcıların 45 yaşında emekli olup tavuk kızartma
işine girmesinin bir kural olduğu zamanlar vardı.
Şimdilik emeklilik yaşı iyice ilerledi.
İyi giderse 65 yaşına kadar çalışabiliriz gibi görünüyor.
Yaşlı nüfus oranının arttığı bir dönemde 70-80 yaşına kadar
mevcut kariyerimizi kullanarak çalışabilir miyiz, bilemiyorum.
Genç yaşta erken emekli olup olmamaktan bağımsız olarak
yaş haddine gelince emekli olup olmamaktan bağımsız olarak
Emeklilik sonrası yapabileceğimiz işler arasında blog yazmak
başka herhangi bir işten daha iyi bir iştir diye düşünüyorum.
En azından benim için öyle.
Emlakçı olmak için gayrimenkul danışmanlığı sertifikası alabilir,
barista sertifikası alıp bir kafede yeniden işe başlayabilir veya
iş kurabiliriz, değil mi?
Öte yandan
yatırım yapıp gelir kaynakları oluşturabilir veya
yeterince emekli maaşı alıp her gün seyahat edip
sadece golf oynayan insanlar da olacaktır.
Hayali bu olanlar da olacaktır. Ancak.
Para derdi olmadan her gün gezmek gerçekten mutlu eder mi?
Bence öyle değil.
Zayıf hayal gücümün bana sunabileceği emeklilik sonrası yaşam
örnekleri bu kadardır.
Blogda yazı yazarak yaşamak istiyorum.
Emekli olduğumda yapmak istediğim işi istediğim kadar yaparak
mutlu yaşamak istiyorum.
Emekli maaşını temel alarak yazı yazarak gelir elde edip
sürdürülebilir bir yaşam hayal ediyorum.
Fotoğraf: Unsplash'tan Mariia Zakatiura
Her sabah spor yapıp kütüphaneye işe gitmek istiyorum.
Kütüphanede kitap okuyup yazı yazarak yaşamak istiyorum.
Öğle yemeğinde dizüstü bilgisayarımı alıp Starbucks'a gidip salata yerken
bloguma yazı yazmak istiyorum.
Sadece hayal etmek bile keyif veriyor.
Herhangi bir gezi ve eğlenceden daha keyifli ve eğlenceli bir iş.
Bu kadar eğlenceli bir işi yaparken tereddüt edecek bir neden yok.
İşten ayrılmadan veya emekli olmadan önce yapmak istiyorum.
Şimdiden hazırlanıp blogu sağlam bir destek olarak
oluşturmak istiyorum.
Yorumlar0